Dikkat! Emziriyorum!

Bebegimi emzirirken bir yandan da Oscar ödüllerinin bu yıl ki sahiplerine bakıyordum internetten. En iyi komedi dali, en iyi dram, en iyi korku... diye devam edip gidiyor liste. Düşünüyorum bir yandan da, bir film olsa, hem komik, hem dramatik, hem korkunc, hem romantik, o filmin adi ne olurdu? Hemen söyleyeyim, " Dikkat! Emziriyorum!! "

Dogum yapmadan önce, ilk hamileligim olduğu icin, beni düşündüren tek şey, nasıl dogum yapacağımdı. En zoru dogum sanıyor insan toplum hurafeleri yüzünden. Oysa ki doğum başı ve sonu belli olan, mutlulukla biten bir süreç. Oysa ki emzirmek oyle mi? Sahsim adina kisaca emzirme tecrubemi paylasayim. " aman canim, emzirme egitimi neymis, memeyi bebenin agzina koyuyoruz bitiyor işte" diye inandigim, ama dogumu takip eden günlerde, isin hicte öyle kolay olmadığını gördüğüm, olusan yaralarin büyüyüp buyumeyecegini, gecip gecmeyecegini bilmediğim ve gececekse bile sonunu kestiremedigim, acı korku ve goz yasi dolu gunler yasadim. Annem yada eşim kızımı göğsüme yaklastirirken gözlerim dolmaya başlıyordu, bebek memeyi agzina aldığı anda, tüm vucudumda bir elektrik akımı oluyordu sanki, memeyi bebegin ağzına vermek hic de öyle hemen kavranilabilecek bir hareket degildi benim icin. ...

Yaklaşık 15 gün içinde sevgili emzirme danismanimizi 10 kere ziyaret ettim şiş gözlerle, bebeğim memede saatlerce kalmak istiyordu, ve dakikalar bana gün gibi geliyordu. Bir yandan ağlayıp, diger yandan da yanimdakilere kizimin rahat görünüp gorunmedigini soruyordum :) ana yüreği oluşumu başlamıştı malum :) şükürler olsun , emzirme danismanimizın da yoğun destegiyle yaralar gitgide azalıyor, memeyi tutturmak daha kolaylasiyor, zaman kavrami normallesiyordu...acı ve korku günleri bitmek uzereydi... Yaralara veda ettikten sonra, emzirme filmimim romantizm kısmı başlıyor benim hikayemde. Kızım uykudan uyandığında, gözlerimin icine bakıp, tenime dokunarak emiyordu, ben gülen gözlerle saçlarını oksuyordum, o mutlu yüzüyle aramizdaki aşkı pekistiriyordu... acı çekilen günler, ufacık bir gulumsemesiyle silinip gitmişti...

Derken saf romantizm yerini romantik komediye bıraktı. Keyfi yerindeyse bebegimin, memede kikirdemeler, bakismalar, oyun oynamalar, sebeklikler yapmalar derken emzirmenin en eglenceli günleri geldi... Bir kac gun sonra 4 aylık olacagiz, ve bu 4 ayin en özel en guzel zamanlari kizimla başbaşa oldugumuz anlar, yani emme seanslarimiz.

Taze bir anne olarak, anne adaylarina en önemli tavsiyem şudur; kimsenin size " sütün yetiyor" mu diye sormasina izin vermeyin, çünkü sütünüz yetiyor bebeginize ama icinize düşen ' acaba yetiyor mu ki' kuşkusu sütünüzü olumsuz etkiliyor. Süt artırıcı formüller diye kitap yazacak kadar cok sey duydum denedim öğrendim ama anladim ki en cok süt artiran iki sey var. Birincisi ve en önemlisi MUTLULUK, ikincisi dinlenmek.
Aylarca icimizde bizimle yasayan bebegimizin bedenimizi terk ettikten sonra boşluğa düşmememiz için mukemmel bir birleşme emzirme...
Bol sütlü, cok mutlu günler. ...

Hatice EKİM


Etiketler : sizden, mektuplar, emzirme, hikayeler, deneyimler
Kasım 30, 2016

YORUMLAR

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Doldurulması zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

2016 © Özgül Kalkır. Tüm Hakları Saklıdır.